Palandöken Masaj Salonu Masöz Pelin
Palandöken Masaj Salonu
İş oluşturmaya çalışıyorum.” Peony ona dil çıkardı ve birkaç adım uzaklaşarak hurda yığınlarının içinde dans eder şeklinde dönmeye başladı. “Başka neler oldu? Her şeyi anlat. Ne dedi? Ne yaptı?” hiçbir şey,’ dedi Cinder. “yalnız benden androidini onarmamı istedi. -herhâlde internetteki her fan kulübüne de üyeydi- Cinder onun prense olan bu hayranlığını kendisinin de paylaşacağını hiç tahmin etmemişti. “belki de yağ lekesinin aslen bir ben olduğunu sanmıştır?” “Ben de,” dedi Iko. Cinder dişlerinin arasındaki feneri çıkardı ve dördüncü köşeye doğru süründü. “Sen ve Doğu Ulusları Topluluğu’ndaki bütün kızlar.” “Sanki sen evlenmezdin,” dedi Peony. Cinder manyeto bandı tutan son vidayı da gevşetirken bir cevap vermedi. Palandöken Masaj Salonu
Palandöken Masaj Salonu
“Dur da tahmin edeyim. Prens Kai aslına bakarsak Marslı mıymış? Veya dur, hayır… Aslına bakarsak bir eşlikçidroidden gayri resmi bir çocuk yapmış, değil mi?” “Eşlikçidroidler çocuk sahibi olabiliyor mu ki?” Palandöken Masaj Salonu “Hayır.” Peony püfleyerek gaslıne düşen bir parça saçı başka yana savurdu. “Eh, aslında daha bile fenasü. Dedikodulara nazaran prensin evleneceği kişi…” Sesini fısıltıya düşürdü. “Kraliçe Levana imiş.” “Kraliçe… ” Cinder olduğu yerde durdu ve sanki çöplüklerin içinde dolaşan birileri dinliyor olabilirmiş şeklinde eldivenli eliyle ağzını kapattı. Sonrasında elini çekti ama sesini alçalttı.
Ciddiyim Peony. Bu magazin haberleri, beyninin çürümesine yol açacak.” “Ben de inanmak istemiyorum fakat hepsi aynı şeyi söylüyor. Kraliçenin o cadı kılıklı elçisi de bu nedenle sarayda kalıyormuş, bir ittifak oluşturabilmek için. Bütün olay son aşama politik.” “Sanmıyorum. Prens Kai onunla asla evlenmez.” “Bunu bilemezsin.” ama biliyordu. Palandöken Masaj Salonu Cinder’ın siyaset hakkında pek bir bilgisi olmayabilirdi ama Prens Kai’nin, Kraliçe Levana ile evlenmek için bir sersem olması icap ettiğini iyi biliyordu. Cinder’ın gözü gökyüzünde duran aya takıldı ve kollarındaki tüylerin diken diken bulunduğunu hissetti. Aya bakmak, her zaman içini paranoyak hislerle doldururdu. Sanki orada yaşayan insanlar onu izliyor olabilirmiş ve eğer aya çok uzun süre bakarsa onların dikkatini üzerine çekebilirmiş gibi hissederdi kendini.
Son yorumlar