Palandöken Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Palandöken Mutlu Sonlu Masöz

Elizabeth ziyaretçi sandalyesinde oturuyor. Ona çiçek getirdi. Saksı içinde krizantemler. Kesilmiş çiçek almamaya dikkat etti. Teyzesinin bü yü mekte olan, canlı bir şeyi daha çok seveceğini dü şü nmü ştü . Gelgel elim, Muriel Teyze çiçekleri gö rü r gö rmez ağır koktuklarını söylemiş oldu. “Krizantem kokusuna Palandöken Mutlu Sonlu Masöz dayanamadığımı unuttun mu yoksa?” Elizabeth bir ihtimal unutmamıştı, belki de unutmayı daha uygun bulmuştu. Ona bir şey, bir sunu getirmesi gerektiğini dü şü nmü ştü bunları alırken. Çü nkü Muriel Teyze ö lecekti. Şu anda bile hızla ölüme yaklaşmaktaydı. En yakın akrabası olduğundan Elizabeth’e haber .Vermişlerdi.

Tabip MacFadden, yarı fısıldar şeklinde, “Bü tü n bedene yayılmış” demişti. “Kalınbağırsak kanseri olarak başlamış  anlaşılan.  Kolonyam.  O¨ yle  sanıyorum  ki,  beni  gö rmeye  gelene  kadar  da  bir hayli acı çekmiş. Her vakit at benzer biçimde sağlam bulunduğunu söylerdi. Fakat kanı görünce korkmuş.”

Bir hayli acı çekmiş demek, hiç şaşmamalı. Bir kolonu, bir kalınbağırsağı olduğunu ve bedeninin bu parçasının ona ihanet ettiğini kabul edene kadar, haftalarca dişini sıkmıştır. Ek olarak, kendisinden de kan gelebildiğini gö rü nce, Elizabeth kadar şaşırmıştır. Fakat korkmak? Muriel Teyze’nin sö z dağarcığında bu sö zcü ğe yer yoktur, kuşkusuz. Elizabeth gö zlerim ona dikiyor, acımadan, inanmadan bakıyor. Bö ylesi kö tü niyetli bir canlılık ö lemez. Hitler için için yanan dişlerinin bulunmasından sonrasında da yaşadı. Muriel Teyze de işte bu ölümsüz kişilerden.

Palandöken Mutlu Sonlu Masöz

Fakat Muriel Teyze buruş buruş olmuş, kü çü lmü ş. Bir zamanlar yoğun, ö zlü , duygusuz olan etleri kemiklerin ü zerinden sarkıyor. Her zaman yü zü ne sü rdü ğü pudra, çö kmü ş derideki derin kırışıkların içinde toplanmış. Gırtlağı yatak hırkasının açık yakasından çıkan bir oyuk sanki. Vapur pruvasını andıran gö ğsü pö rsü mü ş. Bir zamanlar kendinden kararlı bir bej olan teni solmuş,* kirli bir dişin kö tü beyaz rengini almış.

Pekin kö peklerinin gö zleri şeklinde hafifçe patlak olan gö zleri, kafasının derinliklerine doğru emilir benzer biçimde şimdi. Muriel Teyze çö kü yor, eriyor, Oz Büyücüsü’ndeki cadı benzer biçimde. Elizabeth onun çö kü şü ne bakarken anımsıyor: Cadı esmer bir şeker öbeğine dönüştüğünde, Dorothy de sevinememişti. Muriel Teyze’ye ö leceğini daha sö ylememişler.